Dil, bugün, insan toplumunun ayrılmaz bir parçasıdır. İnsan uygarlığı sadece dil ile mümkün olmuştur. Sadece insanlığın taş devrinden çıktığı ve bilim, sanat ve teknolojiyi büyük ölçüde geliştirdiği bir dildir. Dil bir iletişim aracıdır, keyfi, sistemlerin bir sistemidir. Yazma sekonder iken Konuşma birincil olduğunu biliyoruz.
Dil insandır, bu nedenle hayvan iletişiminden çeşitli şekillerde farklılık gösterir. Dil karakteristiklere sahip olabilir, ancak en önemlileri şunlardır: dil keyfi, üretken, yaratıcı, sistematik, sesli, sosyal, içgüdüsel ve gelenekseldir. Dilin bu özellikleri hayvan iletişiminden ayrı olarak insan dilini belirler. Bu özelliklerden bazıları hayvan iletişiminin bir parçası olabilir; henüz toplamda bir parçasını oluşturmazlar.
Dil Keyfi : Dil, bir dile ait kelimeler ile anlamları ya da kendileri tarafından aktarılan fikirler arasında doğal bir ilişki olmadığı anlamında keyfidir. Bir kadın yetişkin insanın İngilizce’de kadın, Urduca’da aurat, Farsça’da Zen ve Fransız’da Femine olarak adlandırılmasının bir nedeni yoktur. Belirli bir şeyi ya da fikri ifade etmek için seçilen bir kelimenin seçimi tamamen keyfidir, ancak belirli bir referans için bir sözcük seçildiğinde, bu şekilde kalmaya gelir. Dilin keyfi olmadığı, dünyada sadece bir dilin olacağı söylenebilir.
Dil Sosyal : Dil, bir toplulukta iletişim kurmak için insanlar tarafından kullanılan bir dizi geleneksel iletişimsel sinyaldir. Bu anlamda dil, üyelerinin birbirleriyle ilişki kurmalarına, birbirleriyle etkileşime girmelerine, birbirleriyle işbirliği yapmasına izin veren, vazgeçilmez bir kurallar kümesini içeren bir sosyal gruba sahip olmaktır; bu bir sosyal kurumdur. Dil toplumda var; Kültürü besleyen ve geliştiren ve insan ilişkileri kurabilen bir araçtır.
Dil Semboliktir : Dil, çeşitli nesnelere, olaylara veya anlamlara işaret etmek için kullanılan çeşitli ses sembollerinden ve onların gramafonik muadillerinden oluşur. Bu semboller keyfi olarak seçilir ve geleneksel olarak kabul edilir ve kullanılır. Bir dilde bulunan kelimeler sadece işaretler veya rakamlar değil, anlam sembolleridir. Bir dilin anlaşılabilirliği, bu sembollerin doğru yorumlanmasına bağlıdır.
Dil Sistematiktir : Dil sembolik olmasına rağmen, sembolleri belirli bir sistemde düzenlenmiştir. Bütün diller kendi sistemlerini düzenlemektedir. Her dil bir sistem sistemi. Bütün diller fonolojik ve dilbilgisel sistemlere sahiptir ve bir sistem içinde birkaç alt sistem vardır. Örneğin, dilbilgisel sistemde, morfolojik ve sözdizimsel sistemlere sahibiz ve bu iki alt sistemde, çoğul, duygudurum, görünüş, gerginlik vb. Gibi sistemlere sahibiz.
Dil Vokal : Dil öncelikle insan vücudunda sadece fizyolojik bir eklemleme mekanizması tarafından üretilen vokal seslerden oluşur. Başlangıçta, sadece vokal sesler olarak ortaya çıktı. Yazma, daha sonra vokal sesleri temsil etmek için akıllı bir girişim olarak geldi. Yazma sadece dilin seslerinin grafik gösterimidir. Yani dilbilimciler konuşmanın birincil olduğunu söylüyorlar.
Dil İçgüdüsel Olmayan, Konvansiyoneldir : Bir grup insan tarafından karşılıklı olarak üzerinde anlaşılan bir formülün dışında bir günde hiçbir dil yaratılmadı. Dil evrim ve sözleşmenin sonucudur. Her nesil bu sözleşmeyi bir sonrakine aktarır. Bütün insan kurumları dilleri de değişir ve ölür, büyür ve genişler. Her dil bir toplulukta bir sözleşmedir. İnsanın sahip olmadığı için içgüdüsel değildir. Hiçbir beden mirasta dil almaz; o kazanır, çünkü o doğuştan gelen bir yetenek.
Dil Üretken ve Yaratıcıdır : Dil yaratıcılık ve üretkenliğe sahiptir. İnsan dilinin yapısal unsurları, ne konuşmacı ne de onun dinleyicileri hiç dinleyicinin yapamayacağı veya duymadığı, fakat her iki tarafın da zorluk çekmeden anlamadığı yeni sözler üretmek için birleştirilebilir. Dil, toplumun ihtiyaçlarına göre değişir.
Son olarak, dilin iki ses ve anlam sistemine atıfta bulunan İkilik , zaman ve mekanda konuşma becerisi anlamına gelen Yer Değiştirme , hayvanların onu elde edemediği anlamına gelen İnsanlık, dilbilimde insanlık üzerinde denge anlamına gelen evrensellik dilin doğuştan ve üretildiği anlamına gelen gerekçeler, Yetkinlik ve Performans , toplumdur ve dahası, dil kültürel olarak aktarılır. Bir birey tarafından yaşlılardan öğrenilir ve bir nesilden diğerine aktarılır. Bu nedenle, J. Firth’ın terimini kullanarak, dil bir ‘ polisistatiktir ”. Ayrıca çok yönlü açılardan incelenmeye açık.